15 Nisan 2009 Çarşamba

Türkan Saylan'ın Darbecilikle Suçlanması

Mustafa Mutlu / Vatan

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın evinde ´Ergenekon araması´nın yapıldığını öğrenince şaşırmadım.

Tam “Neden şaşırmadığıma şışırmış bir şekilde” televizyonları izlerken, sağolsun Mehmet Altan imdadıma yetişti.

CNN Türk’e gelişmeleri değerlendirirken, “Darbeciler elbette yargılanmalıdır” dedi.

Tabii ya, olay bu:

DARBECİ bunların hepsi!

Hele Prof. Dr. Türkan Saylan’ın darbeciliği yıllar öncesine dayanıyor.

Yaptığı darbeler, saymakla bitecek gibi değil üstelik:

İlk darbesini lepra hastalığına karşı yaptı bu çılgın kadın! Toplum tarafından dışlanan, doktorların bile ellerini sıkmaktan korktuğu cüzzam hastalarını bağrına bastı. Tıptaki bütün gelişmeleri ülkemize getirerek, binlerce cüzzamlıya hayat verdi. 25 yıl boyunca ülkenin gezilmedik bir karış toprağını bırakmadı ve gittiği her yerde cüzzamlı aradı. Sonunda cüzzama karşı inanılmaz bir DARBE YAPTI!

Cinsel yolla bulaşan Behçet hastalığını da unutmadı. Onlarca poliklinik kurdu; Behçet’e DARBE YAPTI!

Bu hastalıklarla mücadele etmek için dolaştığı Anadolu’da bir büyük hastalık daha keşfetti: Aileler kız çocuklarını okutmuyorlardı. Hemen kendisi gibi “darbeci” birkaç arkadaşıyla birlikte bir dernek kurdu ve “Anadolu’da Bir Kızım Var, Öğretmen Olacak” kampanyası başlattı... Kızlarını okutmak istemeyen babalara DARBE YAPTI!

“Kardelenler Kampanyası”nı başlattı, tutuculuğa DARBE YAPTI!

“Bilgi Toplumu Kızları”yla, cahilliğe DARBE YAPTI!

“Her Kızımız Bir Yıldız” diyerek, kaderciliğe DARBE YAPTI!

“Geleceği Taşıyan Kızlar” la, geçmişe DARBE YAPTI!

“Bir Işık da Siz Yakın”la, karanlığa DARBE YAPTI!

“Geleceğin Doktorları”na destek verdi, tüm hastalıklara DARBE YAPTI!

Yardımseverlerden topladığı paralarla onlarca okul, yurt yaptırdı; Milli Eğitim Bakanlığı’na DARBE YAPTI!

Yetişkinler için okuma yazma, meslek edindirme kursları düzenleyerek, işsizliğe DARBE YAPTI!

Anadolu’daki okulları müzik aletleriyle donattı, sessizliğe DARBE YAPTI!

Bugüne kadar 70 bine yakın çocuğa burs vererek, yoksulluğa DARBE YAPTI!

Yakalandığı “amansız hastalığa” aldırmadı, doktor arkadaşlarının birkaç ay ömür biçmelerine inat yaşama sarıldı; kansere DARBE YAPTI!

O hasta haliyle ülkede olup bitenlere sessiz kalmadı; Atatürk devrimlerine ihanet edenlere DARBE YAPTI!

Hastalıktan konuşamayacak haldeyken bile meydan meydan dolaşıp tehlikeye dikkat çekti; “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” partiye DARBE YAPTI!

Tüm bunları yaparken çağdaşlıktan, çok seslilikten, demokrasiden ödün vermedi. Gittiği her yerde, “Ne şeriat, ne darbe” diye haykırdı; DARBECİLERE DARBE YAPTI!

***

İşte bu yüzden gönül rahatlığıyla haykırıyorum ki; darbecinin kralıdır Türkan Saylan!

Onun evini aratan, derneğinin hesaplarına el koyduran, 70 bine yakın öğrencisinin burslarını ödenemez hale getirenler de...

Onları ayakta alkışlayan Mehmet Altan gibi “demokrasi kahramanları” da haklı!

Hastalığına aldırmayın, gözünün yaşına bakmayın. Kaldırılmış olan idam cezasını, sırf onun için yeniden getirin...

Yoksa bugüne kadar devirdiği karanlıkların, savaştığı hastalıkların hatırı kalır...

Haydi; “Ergenekon Tatili”ne çıkan Sayın Başbakan... Dön Ankara’ya, topla Meclis’i de bitiriverin şu işi!

ASIN BU DARBECİ KADINI!

*****

SIRA!

Dünkü gözaltıları ve aramaları izlerken, aklıma dünyaca ünlü Alman şair ve tiyatro yazarı Bertolt Brecht geldi...

Bir şiirinde aynen şunları yazmıştı:

“Naziler önce komünistleri tutukladılar; komünist değilim diye ses çıkarmadım.

Sonra Yahudiler’i tutukladılar, Yahudi değilim dedim, sesimi çıkarmadım.

Sosyal demokratları tutukladılar, savunmak bana mı kaldı dedim, sesimi çıkarmadım.

Sıra bana geldiğinde etrafta tutuklanmama ses çıkaracak kimse kalmamıştı!”

***

Umarım sıra size gelmez!

Hiç yorum yok: