Hiç düşündünüz mü, ulusal marşımız
neden "Korkma!" diye başlar?
Korkma kardeşim...
Evet, endişelisin.
Endişeli ol, iyidir, diri tutar.
Ama, korkma.
Hayırlı işler oluyor.
Bak mesela, düne kadar pek umurunda bile değildi, bugün, "Benim kızım da Türkan Saylan olsun" diyorsun... "Neymiş bu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin telefonu, hesap numarası, gönüllüsü olayım" diyorsun... Diyorum ya, hayırlı oldu.
Kimmiş bu içeri tıkılan profesörler? Niye yalakalık yapıp, cukkaları indirmek varken, direnmişler? Merak ediyorsun...
Eskiden etmiyordun.
Nasıl yaptığını bilmeden kazandın sen bağımsızlığını çünkü... Demokrasi talebin de yoktu aslında, o sarışın adam verdi sana... Kendine güvensizliğin ondan.
Böyle böyle sahip çıkacaksın laik yaşamına, böyle böyle bileceksin o verdiğin tek bir oyun kıymetini.
"Armut piş, ağzıma düş" yok artık...
"O gelsin beni kurtarsın, aman şu gelsin beni kurtarsın" yok...
Okursan, görürsün, Profesör Erol Manisalı’nın dediği de o zaten...
Çare sensin. Sen sahip çıkacaksın.
Emin ol, sen şöyle bi titreyip kendine geleceksin diye, tir tir titriyorlar asıl...
"Yürek"se mesele...
Bak onu da öğrendin.
Türkiye’nin ilk organ naklini gerçekleştiren hekimmiş Prof. Haberal.
Gerekirse, yatarsın yenisini takar!
Yeteri kadar yürek var bu ülkede.
Korkma.
-Yılmaz Özdil (15 Nisan 2009)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder