27 Mart 2009 Cuma

Bu gidişata "dur" demek için bir fırsat

Bağımsızlık savaşımızın ardından, İsmet Paşa'nın Lozan'daki inadı ile alınan Diplomatik başarı sonrasında, İngiliz dışişleri bakanının bilahare kullanmak üzere cebine koyduğu kartlardan bu güne, güzel vatanımız yabancı toplum mimarlarının ve mühendislerinin faaliyet gösterdiği şantiye alanına döndürülmüştür.

Bu projenin ana hedefi Türk toplumunu bölerek vatandaşlarını birbirlerine düşman ederek güçsüzleştirmek ve bağımsızlığını elinden alarak onları köleleştirerek yönetmek ve dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan, bu toprakların ürettiği ekonomik değerleri sömürmektir.

Oysa yabancı toplum mimarlarının yaratmaya çalıştıkları teslim olmuş bir Türkiye de Deniz Baykal figürü, planları bozma ihtimali yüksek risk unsurlarından biridir. Çünkü hem CHP’nin kurucu kültüründen beslenmiş hem de akademik ölçekte kendisini yetiştirmiştir. Ayrıca Cumhuriyetin kazanımlarını her koşulda savunabilecek donanıma sahip ve her türlü projenin, senaryonun farkına varabilecek ve oyunları bozabilecek çapta bir siyaset ve devlet adamıdır.

Öyleyse imaj bombardımanıyla dar alana hapsedilmeli ve etkisiz hale getirilmelidir.

Bunun gereği olarak, 1970’li yılların sonunda başlayan uydurma bir
‘’Menderesin yakasına yapışan Baykal’’ senaryosuyla Deniz Baykal’ın yakasına iliştirilen antipatik politikacı imajı ile süreç başlatılmıştır.

Öyle ya! Asılarak idam edilen mağdur başbakanın yakasına yapışan bir politikacı, daima mağdurun yanında olan Türk toplumunun hafızasına başka nasıl yerleşebilirdi ki.


Buna bir de, Deniz Baykal’ın tasfiyesinden fayda uman ve kişisel menfaatler odağında siyaset yapanların ortaya attığı “uzlaşmaz’’ ve “hizipçi’’ yakıştırmaları eklenince yaratılan bu kötü imaj bombardımanının olumsuz etkisi ister istemez artmıştır.



Bu imajı silmek için gerekli olan medya desteğinin oluşmasını beklemek, tabii ki çok iyimser bir bakış olur. Çünkü bu projeyi hayata geçiren toplum mühendis ve mimarlarının işyerleri, çalışma alanları zaten bu medya kuruluşlarıdır.


Geldiğimiz noktada artık, Cumhuriyet değerlerinin hiç olmadığı kadar ciddi bir tehdit altında olduğunu görüp cumhuriyeti kuran anlayışa destek vermenin zamanıdır.

Ülkenin içinde bulunduğu bu durumda Baykal’ı bahane ederek CHP’ye vuran ve ’’Parti başarısız olsun da bize ikbal doğsun’’ gibi sakat bir anlayışa hizmet eden hiçbir Türk aydını, neden olacağı yıkıntının altından kalkamaz.
















Hiç kimsenin ‘’Ben Baykal’ı sevmiyorum o yüzden CHP’yi desteklemiyorum’’ gibi bir mazeretle, Cumhuriyetin kazanımlarını riske atmaya hakkı yoktur, Hele bunu demokrasi havarisi görüntüsünde yapıyorsa hiç yoktur.





EY, NECİP TÜRK AYDINI! BAYKAL’A VE CHP’YE VURMAYI BIRAK, KENDİNİ VE ÜLKENİ KURTARMAYA BAK.

CUMHURİYETİNE SAHİP ÇIK…

Hiç yorum yok: