"Ankara, 14 Şubat 2008
Sn. Recep Tayyip Erdoğan
T.C. Başbakanı
Başbakanlık/Ankara
Başbakan'a açık mektup
Sayın Başbakan,
Ben müsaadenizle önce kısaca kendimi tanıtayım. 77 yaşında bir
işadamıyım. Devlet bursu ile Avrupa'da okudum. Maden ve petrol
konularında 2 master yaptım. Yurda döndükten sonra 10 senesi Batman'da
olmak üzere 17 sene TPAO'da çalıştım. 34 senedir de 1974'te kurduğum
Pet Holding şirketlerini yönetiyorum. SSCB, Almanya, Rusya,
Kazakistan, Azerbaycan ve Yemen'de başarılı yatırımlar yaptım. Halen
Türkiye, Kuzey Irak ve Yemen'de çok değerli sahalarda petrol üretimi
yatırımlarım var.
Çeşitli konularda ilklere imza atan, girişken bir müteşebbisim. Risk
alırım. Memleketimi çok severim. Hiç sigortasız adam çalıştırmam,
vergi kaçırmam... Çok eski ve köklü bir aileden geliyorum. Dedelerim,
sadrazam, vezir, asker olarak ülkemize hizmet etmiştir. Atatürk ve
devrimlerine çok bağlıyım. Atatürk olmasaydı ve bu devrimleri
yapmasaydı bugün bizim dinimiz ve ismimizin de aynı kalması imkânı
olmadığına inanırım. Kısacası yüzde yüz bir Atatürk çocuğuyum.
Allah'a inancım tamdır. Allah'ın dürüst, çalışkan, doğru insanların
daima yanında olduğuna tecrübelerimle de inanırım. Türkiye'den kolay
kolay vatan haini çıkmaz. Sizin ülkenizi sevdiğinize ve kendi
stilinizde ülkemizi kalkındırmaya çalıştığınıza inanıyorum. Zeki,
çalışkan ve çok karizmatik bir karaktere sahip olduğunuzu da
biliyorum. Ancak ülkenin bugünkü durumunu üzülerek söyleyeyim ki hiç
iyi görmüyorum. Hemen sinirlendiğinizi, kızdığınızı ve söylendiğinizi
görüyorum. Medyaya sinirli, sert, kırıcı beyanatlar veriyorsunuz. Bir
başbakanın her dakika sinirlenmeye hakkı yoktur. Ülke bölünüyor... Biz
ve onlar diyorsunuz. Bu ne demek? Tarihimizde hiçbir başbakan halka
böyle hitap etmemiştir. Kendinize hâkim olun!
Senelerce üniversitelerde hocalık yaptım. Konferanslar verdim. Hâlâ da
üniversitelerde konferanslar veririm. Babanız yaşındayım. Hocayım...
Bu yüzden hiçbir işadamının yapamadığı bu ikazları yapmaya hakkım var.
Küçük bir vakfımızda her sene 25-30 üniversite çocuğuna burs veririz.
Sayın Başbakan!
Müsaadenizle size birtakım tavsiyelerde bulunuyorum:
Bugün çok güçlüsünüz. Ya yarın? Allah bilir!!!
İnsanlar kendilerini en güçlü hissettikleri zamanlarda en büyük hataları yaparlar.
Tarihte bu husus defaatla sabittir. Ancak şu atasözünü hiç unutmayın!
"Böbürlenme padişahım, senden büyük Allah var"
"Keskin sirke küpüne zarar verir!" Sinirlerinize hâkim olun! Bağırıp
çağırıp kötü konuşmayın. İnsan kalbi sırça gibidir. Kırdığınızda
tamiri imkânsızdır. Çok ağır konuşuyorsunuz. Aydınlara, medyaya,
yargıya, üniversitelere değer verin, görüşün, fikirlerini alın! Onlar
da bu memleketin çocukları!!! Onların fikirleri, görüşleri, bilgileri,
tavsiyeleri etrafınızdaki çok kişiden daha değerli olabilir. Her güçlü
kişinin etrafının "evet efendimciler", "dalkavuklar" tarafından
sarılmış olduğunu bilmeniz lazım.
Etrafınızdakilerin çoğunluğu her şeyi size soruyorlar. Her şeyi hiç
kimse bilemeyeceği gibi siz de bilemezsiniz. Bilmediklerinizi açıkça
söyleyin. Her hususta fikir beyan etmeyin, danışın, öğrenin. Monolog
yapıyorsunuz. Diyalog yapmaya çalışın! Hayvanlar koklaşarak, insanlar
konuşarak anlaşırlar. Sadece sizin gibi düşünenleri işlerin başına
getirmeyin! Bugün birçok kamu müessesemizin işi bilmeyenler tarafından
yönetildiğini görüyorum.
Kadrolaşmayın! Sadece sempatizanlarınızı veya öyle görünenleri kadrolara yerleştirmeyin.
"Hayır! Yapmıyorum!" demeyin.
Ben Ankara'da yaşıyorum. Duyuyor, kontrol ediyor ve görüyorum. Kapasitesiz, bilgisiz insanlar önce memlekete, sonra size zarar verir.
Diktatörleşmeyin! Milletvekillerinize dahi beyanat vermeyi yasaklamayın! Medyayla, aydınlarla, yargıyla, askerle, üniversitelerle inatlaşmayın.
Sadece türban serbestliğini Anayasa'mızda değiştirmek dahi AB'ye girmemize büyük bir engel olacaktır.
Laikliğe, sizin tabiriniz ile ciğerden inanın, güvenin. Laiklik dini özgürlüklerin değişmez kanunudur.
Bir hadis-i şerif diyor ki: "Cenab-ı Hak sevdiği yöneticilerin yanına açık sözlü danışmanlar nasip eder, sevmediklerine de dalkavuklar musallat eder."
Sıkça bahsettiğiniz büyük Türk düşünürü Edebali Hazretleri'nin öğütlerini bir kez daha okumanızı, içtenlikle tavsiye ediyorum.
Saygılarımla...
Prof. Dr. H. Güntekin Köksal
Pet Holding
Yönetim Kurulu Başkanı"
1 yorum:
Türkiye'de bu dönemde sizin gibi insanlar çoğunlukta olsaydı bugün herşey çok farklı olurdu. Teşekkürler
Yorum Gönder