9 Şubat 2008 Cumartesi

"All inclusive" demokrasi...

Yılmaz Özdil'in aynı başlıklı yazısı...

6 milyon ton kömür dağıtmışlar.

İçişleri Bakanı söyledi.

Bedava.

Ama aslında, 1 milyar lira.

Eski parayla, 1 katrilyon.

İzmir’deydim geçen gün...

25’er liralık koliler yapmışlar.

Kapı kapı dağıtıyorlar.

Bulgur, makarna falan.

25’er lira.

*

Büyükçekmece pazarında da "ekmek arası döner" dağıtıyorlar. Bir minibüs, üzerinde AKP Büyükçekmece Teşkilatı yazıyor, önünde tezgáh... Gelenin eline tutuşturuyor, gidenin eline tutuşturuyor.

Soruyorum: "Hayrola?"

Cevap veriyor: "Sevabına..."

*

Kadıköy desen...

Garibana, erzak.

Bağdat’a, çiçek.

Nabza, şerbet.

Mesela, ev kaçak, elektriği yok.

Bi telefon, elektrik bağlanıyor.

Oğlan dershaneye gidiyor, burs.

Kız üniversiteye gidiyor, servis.

Hastaya, doktor.

Ölü evine, yemek.

Çaya çorbaya, limon.

Evliliklerinin 35’inci yılını kutlayan çiftlere de "özel gece" tertip edeceklermiş.

"Çalayım komparsitacıkları, atasın göbecikleri, veresin oyucukları..."

*

Yeşilköy, Florya’da sorun varmış.

Sitelere giremiyorlarmış.

Niye?

Çünkü ahali, kapıdaki güvenlik görevlilerine talimat veriyormuş...

"Seyyar satıcı ve AKP giremez!"

Ne yapılacak?

Bulmuşlar kolayını...

O sitede oturan bir partili, komşularını çaya çağırıyor, komşular geliyor, bir de bakıyorlar ki, ce-eee! Kucaklarında çikolata paketleri, arkadaşlar oturuyor.

*

Gelin uzatmayın...

"Her şey dahil" sisteme geçin.

All inclusive.

Kömür, bulgur, makarna, çikolata, döner, çiçek, burs, servis, doktor, elektrik, kefen bezi... Tek tek zor oluyor.

Ver oyu...

Ekmek elden su gölden, "bendensin!"


Hiç yorum yok: