İhmaller, Sorumluluk ve Adalet Arayışı
Geçtiğimiz günlerde Bolu Kartalkaya’daki bir otelde meydana gelen yangın, 79 kişinin yaşamını yitirmesine ve 50’yi aşkın kişinin de yaralanmasına yol açtı. Türkiye’yi sarsan bu facia, sadece ihmaller zincirini değil aynı zamanda sorumluluk tartışmalarını da gündeme taşıdı. Yangın sonrası otel sahipleri ve çalışanları gözaltına alınırken, kamuoyunda en çok merak edilen konulardan biri de Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kamu kurumlarının denetim ve sorumluluk durumları oldu.
İhmaller Zinciri ve Eksik Denetimler
Otelin yangın merdiveni, otomatik söndürme sistemi ve yangın alarmı gibi temel emniyet donanımlarına sahip olmadığı ortaya çıktı. İddialara göre, alarm sisteminin sıklıkla yanlış çaldığı gerekçesiyle devre dışı bırakıldığı, yangın merdivenlerinin halı kaplandığı ve dış kaplamada yanıcı maddeler kullanıldığı belirtildi. Bu eksikler, olayın bu kadar can kaybına yol açmasındaki en büyük etken olarak görülüyor.
Diğer bir tartışma ise belediyenin ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hangi yetkilerle bu oteli denetlediği veya etmesi gerektiği noktasında yaşanıyor. Türkiye’de turistik tesislerle ilgili denetimlerin 2012 yılından bu yana ağırlıklı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı sorumluluğunda olduğu bilinse de bu faciada henüz herhangi bir bakanlık bürokratı gözaltına alınmadı veya istifasını sunmadı.
Sorumluluk Nereye Kadar Gidiyor?
- Bakanlık mı? Belediye mi?
Kamuoyunda en çok konuşulan konu, asıl sorumluluğun kimde olduğu. Otelin sahibinin ifadesinde, kısa süre önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oteli denetlediği ancak herhangi bir eksik bildirim yapmadığı iddia ediliyor. - Başka örnekler, benzer durumlar
Türkiye’de daha önce yaşanan Soma maden kazası ve benzeri facialarda, ana sorumluların etkin bir cezalandırma görmediği veya cezalarının çok hafif kaldığı da hafızalardaki yerini koruyor. Benzer bir tablonun bu otel yangınında da tekrar etmesinden endişe ediliyor.
Yangın Sonrası Manzara
Otel yangını söndürüldükten sonra, insanların cesetlerini bir tavuk firmasının soğutuculu dorsesinde taşıma görüntüleri, kamu vicdanını derinden yaraladı. Bebekler ve çocukların da aralarında bulunduğu çok sayıda insanın, temel önlemler alınmadığı için alevlerin ortasında kaldığı belirtiliyor. Bu trajedi, kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliği, denetim yetersizliği ve rant odaklı bakış nedeniyle yaşanan faciaların yeniden tartışılmasına neden oldu.
Neden Bu Kadar Önemli?
- İnsan hayatı: Kaybedilen 79 can ve geride kalan yaralılar, bu ihmalleri ve eksikleri “normalleştirmeyi” imkânsız kılıyor.
- Güven ortamı: Turizm alanında hizmet veren tesislerin güvenirliği, yalnızca Bolu veya Kartalkaya için değil, Türkiye genelinde büyük soru işaretleri oluşturuyor.
- Sistemdeki çöküş: Bir otelin en temel yangın güvenliği standartlarına uymaması ve ilgili kamu otoritelerinin bu kadar ağır ihmali, sistemin ne ölçüde işlemediğini gözler önüne seriyor.
Ne Yapmalı?
- Denetimlerin Gözden Geçirilmesi
Turizm tesislerine ilişkin yetkinin hangi kurumda olduğu (Kültür ve Turizm Bakanlığı, Belediye, Valilik vb.) netleştirilmeli ve denetimler sıkılaştırılmalı. - Yaptırım ve Hukuki Süreç
Olayın sorumluları hakkında hem idari hem de adli soruşturmalar genişletilmeli. Kamu bürokrasisinden de sorumluluk düzeyinde hesap verilmesi bekleniyor. - Standartların Güncellenmesi
Özellikle yangın güvenliği, acil durum tahliye planları, otomatik söndürme sistemleri gibi konularda Avrupa standartlarının uygulanması teşvik edilmeli ve denetlenmeli. - Bilgilendirme ve Eğitim
Yangın önleme ve müdahale konusunda, otel personelleri için periyodik eğitimler zorunlu hale getirilmeli.
Tüm bu süreçler, adaletin ve şeffaflığın tesisi için büyük önem taşıyor. Toplumsal vicdan, bu sefer gerçekten “sorumluluğun üstüne gidileceğine” dair bir beklenti içinde. Aksi takdirde, benzeri faciaların önüne geçmek zor olacak.
Yorumlar