Türkiye ekonomisi 2011 yılının ilk üç ayında geçtiğimiz senenin eş dönemine görece yüzde 11 büyüme gösterdi. Büyümenin aslında yurtdışı sıcak para akımlarınca sürüklenen ve dış borçlanmaya dayalı bir konjonktürün eseri olduğu ve bu biçimiyle kırılgan ve çarpık bir sanayileşme stratejisini yansıttığı yorumları etraflıca dile getirildi. Biz bu haftaki Ekonomi Politik’te daha önce 6 Nisan 2011 tarihli yazımızda vurguladığımız bir gerçeği (yeni veriler ışığında) bir kere daha ele alacağız. Önce verilerimizi tanıtalım.
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) genel seçimlerden yaklaşık bir hafta önce Kalkınma Bakanlığı altında yeniden örgütlendi. DPT’nin belki de tarihsel olarak son işlevi çok önemli bir veri kaynağını bizlerle paylaşmak oldu. DPT, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler adlı son yayınında Türkiye ekonomisinin tüm Cumhuriyet dönemi boyunca sergilediği milli gelir rakamlarını enflasyondan arındırarak 1998 sabit fiyatlarıyla bizlere sundu. Böylesi kapsamlı bir veri setini bizlere ulaştırdığı için DPT çalışanlarına teşekkür borçluyuz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)