10 Ocak 2010 Pazar

Kılıçdaroğlu'ndan 'açılım' açıklaması


CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yargının saldırı altında olduğunu ve bu saldırıyı da ancak elinde güç olanın yapabileceğini ifade etti.

Partisinin Yenişehir İlçe Teşkilatı'nın Garden Club'da gerçekleştirilen; '1. Olağan Genel Kurulu'na katılan Kılıçdaroğlu, yapmış olduğu konuşmasında; hesap verebilmeyi onurlu bir görev olarak kabul ettiklerini belirterek, yolsuzluk dosyalarının arkasına sığınıp halkına hesap vermeyen politikacıyı da asla 'onurlu bir politikacı' olarak kabul etmediklerinin altını çizdi.

Kılıçdaroğlu, parti olarak halka gitmek onlara kendilerini anlatmak zorunda olduklarının ifade ederek, "Ancak halka gidip de onlara ne diyeceğiz? 'AK Parti şunu yaptı, AK Parti bunu yaptı' mı diyeceğiz? Halk, onların ne yaptığını zaten biliyor. Siyaset heyecan işidir, halka umut vaad etme işidir. Doğruları söyleyecek, sorunları ortaya koyacaksınız ve bunun nasıl çözüleceğini de anlatacaksınız. Verdiğiniz sözü tutacaksınız, kararlı olacaksınız. 'Ben bunları yaparım' diyeceksiniz ve halkta sizin gözünün içine bakıp; 'Evet' diyecek ve 'Bu adamlar gelirse sorunlar da çözülür' diyecek. İşte o zaman sizin iktidar olmamanız için hiçbir neden kalmaz" dedi.



"HALK ETNİK KİMLİK KÖKENİNDE BÖLÜNÜRSE HİÇBİR SORUN ÇÖZÜLMEZ"

Eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit'in, 1973 yılında CHP'nin başına geçtiği dönemde dile getirmiş olduğu; "Ne ezen, ne ezdiren insanca hakça bir düzen" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, bugün parti olarak tüm meselelerinin de bu olduğunu ve bunu yaptıkları zaman da Türkiye'nin aydınlık bir geleceğe kavuşabileceğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, halkın etnik kimlik ekseninde bölünmesi halinde her ne yapılırsa yapılsın sorunun hiçbir zaman çözülemeyeceğini vurgulayarak, bugün Türkiye'nin toplumsal bir akıl tutulmasıyla karşı karşıya olduğunu ileri sürdü. Türkiye'nin mevcut sorunlarını çözüme kavuşturabilecek tek partinin CHP olduğunu ve bir ikinci parti de olmadığını görüşünü dile getiren Kılıçdaroğlu, ülkenin en önemli sorununsa Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşananlar olduğuna dikkat çekti.

"KÜRT SORUNUNDA DIŞARIDAN DAYATILAN ÇÖZÜM KABUL GÖRMEDİ"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Çözüm olarak ortaya konulan açılımın ne olduğu belli değil. Çünkü talimat başka yerden geliyor. Kendi iç dinamikleriyle, kendi bilgisi ve birikimiyle, kendi akıl ve mantığıyla çözüm üretmeyen bir toplum var ve biz bunlara çözüm dayatıyoruz. İşte bugün gelinen noktada budur. AK Parti'nin çıkmaza girmesinin nedeni de bu. 'Kürt Sorunu'nda dışarıdan dayatılan çözüm, Türkiye'de kabul görmedi. Biz sorunu, kendi iç dinamiklerimizle çözeceğiz ve etnik kimlikte bir ayrışmaya da asla ama asla izin vermeyeceğiz. İnsan, etnik kimliği ve inançları neyse odur. Bizim kendi anne ve babamızı seçme hakkımızın olmadığı gibi etnik kimliğimizi de seçme gibi bir hakkımız da yok" diye konuştu. Etnik kimliğin siyasetin konusu olamayacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, insanlık tarihinin iki konuda çok ağır bedeller ödediğini, bunun birinin diğerinin de etnisite olduğunu anlattı ve Hitler örneğini vererek, ırkçı bir toplumun geldiği noktayı gözler önüne sermeye çalıştı. 'Yüzyıl Savaşları'nı hatırlatan Kılıçdaroğlu, 18. ve 19. yüzyılda uygulanan politikaların 21. yüzyıl Türkiye'sinde yeniden hayat bulmaya başladığını ileri sürerek, bu tablonun sorumlusunun da siyasi iktidarın ta kendisi olduğunu savundu.

"YARGIYA SALDIRININ KAYNAĞI AK PARTİ'DİR"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen; "Türkiye'de kurumlar arasında çatışma yok" sözüne karşı çıkan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Eğer bu ülkede kurumlar arasında herhangi bir çatışma yoksa neden Cumhurbaşkanı Yargıtay ve Danıştay başkanlarını makamına çağırıp da konuşuyor? Madem kurumlar arasında çatışma yok peki neden Yargıtay Başkanı neden çıkıp; 'Yargı savunmadadır' diyor. Kimin savunmasında yargı? Yargıya birisi saldırıyor ki, o da kendini savunmaya alsın. Peki bu saldırı nereden geliyor? Dışarıdan adam mı getirdik yargıya saldırsın diye? Saldırıyı kim yapar, tabi ki elinde güç olan yapar. Peki güç kimin elinde, iktidar olan kim; AK Parti. Demek ki, yargıya saldırının kaynağı AK Parti." Türkiye'de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) mutlaka değiştirilmesiyle birlikte Adalet Bakanı ve müsteşarların kuruldan çıkartılmasınınsa bir zorunluluk olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, tüm bunların yanında HSYK'nın ayrı bir bütçesi olması ve kurulun siyasi otoriteden tamamen bağımsız bir yapıya büründürülmesi gerektiğinin altını çizdi.

"GENÇLERİMİZİ KARANLIK ODAKLARIN ELLERİNE TESLİM ETMEYECEĞİZ"

Üniversiteyi kazanan gençlerin en önemli sorununun; 'barınma' olduğunu ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana geçen 86 yıllık zaman diliminde barınma sorununun hala çözülemediğini, böylesine basit bir sorunu kim ya da kimlerin çözdürmediğinin de bilinmesi gerektiğini vurgulayarak, CHP olarak iktidar olmaları halinde söz konusu sorunu en geç 2 yıl içinde çözeceklerini, TOKİ'ye gerekli talimatları vererek bütün üniversite kampuslarına öğrenci yurtları yaptıracaklarını anlattı. Kılıçdaroğlu, tüm bunların devlete yüklü bir maliyet getirmediğini aksine oldukça ucuz bir yatırım olduğunu belirterek, "Ancak bu sorunu çözdürmek istemiyorlar. Onların kim olduğunu da biliyoruz. Ancak birilerini suçlamak, sorunu çözmüyor. Ama her ne olursa olsun, çocuklarımızı karanlık odakların ellerine teslim etmeyeceğiz" dedi.

"TÜRKİYE'DE ARTIK ASKER VE DARBELERİN DÖNEMİNİ AŞMALIYIZ"

Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan kurtulabilmesinin halka bağlı olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, halkın dışındaki hiçbir çözüm yolunun kabul edilemeyeceğini, asker ve darbelerin dönemininse artık aşılması gerektiğine işaret etti. Türkiye'de ne zaman darbe olsa en büyük darbeyi solcuların aldığının altını çizen Kılıçdaroğlu, demokrasiye inanılıyor ve güvenilirse o zaman çözümün adresinin de halkın ta kendisi olduğunu söyledi. Sandığa sahip çıkılması uyarısında bulunan Kılıçdaroğlu, "Eğer sen sandığa sahip çıkmaksan o zaman birisi gelir onu çalar. Sonra da sen çöplükte oy pusulaları bulursun. Ne yazık ki biz sandığa sahip çıkmıyoruz. Artık bundan vazgeçip, sandığa sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız" diye konuştu.

CHP olarak 'Siyasi Ahlak Yasası'nı hayata geçireceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;

"Siyasi ahlakın olmadığı bir yerde kalpazanlık yapan insan, gelir bu ülkede Başbakanlık koltuğunda oturur. Naylon fatura düzenleyen birisi, gelir bu ülkede Maliye Bakanı olur. Siyasi Ahlak Yasası, tüm bunlara izin vermez. Bu nedenle de bunlara kalmamız gerekiyor. Yasayı hayata geçirdikten sonra hiç zaman kaybetmeden dokunulmazlıkları kaldıracağız." Öte yandan, CHP Yenişehir İlçe Teşkilatı 1. Olağan Genel Kurulu'na mevcut başkan Yunus Özdemir'in hazırlamış olduğu tek listeyle gidilirken, Divan Başkanlığı'nı CHP Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer'in üstlenmiş olduğu kongreye; Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Mersin Milletvekilleri İsa Gök, Ali Oksal ve Vahap Seçer, CHP Mersin İl Başkanı Yılmaz Şanlı, CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ve çok sayıda partili katıldı.

Hiç yorum yok: